Laparoskopik – Robotik Cerrahi

LAPAROSKOPİK CERRAHİ – NOTES – ROBOTİK CERRAHİ

Laparoskopik-cerrahi2Laparoskopi nedir? Faydası? Teknolojide gelinen son nokta…

1989 yılından beri cerrahlar ameliyatlarında “laparoskopik cerrahiyi” kullanmaya basladılar. Gerçek anlamda ilk defa, safra kesesi ameliyatlarında kullanım alanına gelen, hemen sonrasında ise diğer cerrahi girişimlerde de faydalanılmaya başlanılan laparoskopik yöntem, günümüzde cerrahinin her alanında kullanılır hale gelmiştir.

Karın cerrahisinde “Laparoskopik yöntem” , karın duvarında oluşturulan 0.5 – 1 cm. lik birkac delikten yararlanılarak karına sokulan özel aletlerin bir ekranda izlenmesiyle uygulanabilmektedir. Bu aletlerin karın içersine gönderilen uçları, mekanik olarak tutan,kesen,diken,ekarte eden özellikler taşıyabildikleri gibi, elektrik enerjisi veya ultrasonic dalgalar aracılığıyla hem kesen hem de kanamayı durduran özellikler de elde etmişlerdir. Ayrıca son teknolojik gelişmeler, laparoskopi ile uğraşan cerraha , 1970 li yıllardan beri kullandığımız ve “stapler” olarak isimlendirdigimiz otomatik dikiş aletlerinin , “endo-stapler” dediğimiz yeni formlarını laparoskopik cerrahide de kullanabilme imkanını sağlamıştır. Böylece laparoskopik cerrahi ile uğraşan cerrahlar, sindirim sisteminin her bölgesinde her türlü cerrahi girişimi yapabilir hale gelmişlerdir.

Son birkac yıl içersinde dijital teknolojinin de gelişmesi ve HD özellikli görüntülerin kullanılmaya başlanması, sadece göbek bölgesinde “TEK DELIK” oluşturularak , laparoskopik ameliyatların hemen tamamını yapmaya imkan verdi. (Single port surgery)

Aynı dönemde “NOTES” adını verdiğimiz , karın duvarında hiç delik oluşturulmaksızın , tabii boşluklardan yararlanarak karın boşluğuna girilerek yapılan ameliyatlar da geliştirildi. Yani ağız-vajina-anüs gibi tabii delikler aracılığı ile karın boşluğuna girilip, bu yolla ameliyatlar yapılabilir hale geldi.
Bütün bunların üzerine, laparoskopiyi “ROBOT TEKNOLOJİSİ” aracılığıyla kullanmak ve daha dar alanlarda, daha rafine cerrahi işlemler yapmak da cerrahi gündemine geldi. Laparoskopi tekniğinde aletleri eliyle kullanan cerrah, robot teknolojisinde laparoskopik aletleri robotun kollarına bağlamakta ve robotun kullanıcı masasında oturarak laparoskopik cerrahi sırasında yaptığı cerrahi işlemleri , kumanda ettiği robot aracılığıyla yapmaktadır.

Özetle; “Robot Teknolojisi” ,teknik üstünlük ve kolaylık yanında dezavantajları da olan bir yöntem olarak ifade edilebilir.
Iste tüm bu gelişmeleri yakından izleyen cerrahlar, 1990 öncesindeki klasik cerrahi yöntemler yanında , sizlere kısaca özetlemeye çalıştığım “Laparoskopik ve Robotik yöntem” leri de hastaların ameliyatlarında başarıyla uygulamaktadırlar.

Laparoskopik cerrahinin faydası nedir?
Hastanın karın duvarında bir uzun kesme işlemi yapılmaksızın 0.5 – 1 cm. lik birkac delik kullanıldığı için, daha az ağrı, daha kısa hastane yatışı, daha çabuk ayağa kalkış, daha çabuk iyileşme ve klasik ameliyat kesilerinde oluşabilen “ameliyat sonrası fıtıklaşma” ların büyük ölçüde önlenebilmesi mümkün olmaktadır.

Laparoskopik cerrahi hangi ameliyatlarda kullanılabilir?
Günümüzde; yemek borusu, mide, ince barsak, kalın barsak, rektum yani tüm sindirim sisteminin ve karaciger, safra kesesi, safra yolları, pankreas, dalak, böbreküstü bezi yerleşimli iyi huylu ve tümoral hastalıkların hepsinde kullanılmaktadir. Ayrıca kasık ve göbek fıtıkları, karın duvarında ameliyat sonrası oluşmuş fıtıklar da , “laparoskopik cerrahi” ile başarıyla ve çok daha kolay biçimde tedavi edilebilmektedir.

Ülkemizde laparoskopik cerrahi uygulamaları hangi durumdadır?
Laparoskopik cerrahi gündeme geldiğinden, yani 1989 dan beri, Türkiye’de çok başarılı bir biçimde kullanılmıştır. İlk ameliyat “safra kesesi” girişimi olmuş ve bunu takip ederek gelişen tüm laparoskopik ameliyatlar, birçok Avrupa ülkesinden ve ABD den önce, ülkemizde başarıyla yapılmıştır. Cerrahlarımızın önemli bir bölümü de laparoskopik cerrahi uygulamalarını benimsemişlerdir.
Bugün ülkemizin hemen her bölgesinde laparoskopik cerrahi uygulamaları başlamıştır,mesela “laparoskopik safra kesesi girişimi” bunların başında gelmektedir. Ancak “ileri laparoskopik girişim” ler , mesela “kolon ve rektum ameliyatları” , “mide fıtığı ve reflü “ icin yapılan ameliyatlar ve benzeri girişimler, büyük merkezlerde ve daha fazla deneyim kazanmış cerrahlar tarafindan yapılmakta ve “kurslar,sempozyumlar,kongreler” vb. aktivitelerle bu deneyim birikimi yavaş yavaş paylaşılmaktadır.
Laparoskopik cerrahi konusundaki “Kişisel Deneyimim” açısından bakıldığında, cerrahi hayatımın ilk yarısının “Klasik açık cerrahi” , 1990 dan günümüze kadar geçen dönemin ise “Laparoskopik cerrahi” ile geçtiği görülür. Şüphesiz ki bu “çok önemli avantaj” bana , hem klasik hem de laparoskopik cerrahiyi bilmek ve gereken en iyi işlemi yapabilmek imkanını sağlamıştır.